Yabancı ülkenin mahkeme organlarının vermiş olduğu kararın, kararı veren yabancı ülke dışında hüküm ve sonuç doğurabilmesi için, ilgili kararın tanınması ve tenfiz edilmesi lazımdır. Tanıma ve tenfiz istemi açılacak dava ile gerçekleştirilir.
Tanıma davaları icrai nitelikte olmayan kararlar içindir.
Tenfiz davalarında yabancı ülke mahkeme organları tarafından verilen karar özel hukuk ilişkilerinden doğan ve icrai işlemlere etki edecekse tenfiz edilmesi lazımdır.
Tanıma ve Tenfiz Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.
Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa
sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut
değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.
Kimler Tenfiz İsteminde Bulunabilir?
Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.
Tanıma ve Tenfiz Dilekçe
Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir.
Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır:
-Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri
-Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu
Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:
- Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı
veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi
- İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya
belge ile onanmış tercümesi.
Tenfiz Şartları Neler
Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
-Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan
bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan
bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
- İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş
olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir
ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
- Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
- yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye
usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara
aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan
birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.