İdare Hukuku Avukat İlker Şahin

İdare Hukuku

Samsun İdare Hukuku Avukatı

İdare Hukuku

İdare hukuku, idarenin kuruluş ve işleyişini düzenleyen kamu hukuku kurallarının bütünüdür. Diğer bir ifadeyle, idare hukuku, idare organını ve fonksiyonunu düzenleyen özel hukuk kurallarını aşan hukuk kurallarının bütünüdür. İdare hukuku, temeli anayasada belirlenen, idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar öngören, kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlamaktadır. 

İdarenin bazı faaliyetleri idare hukukuna değil, özel hukuka tabidir. Bu tür faaliyetlerde idare, aynen bir özel hukuk kişisiymiş gibi hareket etmektedir. Örneğin idare, ihtiyacı olduğu bir binayı bir özel hukuk kişisinden, kira sözleşmesi yaparak kiralayabilir. Burada yapılan kira sözleşmesi, idare hukukuna değil, borçlar hukukuna tabi olur. Bu sözleşmeden dolayı ortaya çıkacak uyuşmazlıklara da idarî yargıda değil, adli yargıda bakılır. Yani idarenin yürüttüğü her faaliyet idare hukukuna tabii değildir. Bu nedenle, idarenin hangi faaliyetinin idare hukukuna, hangisinin ise özel hukuka tabi olduğunu, yani idare hukukunun uygulama alanını saptamamız gerekir.

İdare Hukukuna Hakim Olan İlkeler

Anayasamızın 1’inci maddesine göre, “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir”. Anayasamızın 2’nci maddesine göre ise “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir”. Anayasamızın 3’üncü maddesine göre, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür”. Anayasamızın 10’uncu maddesinde de eşitlik ilkesi düzenlenmiştir. Bu dört maddeden yola çıkarak idare hukukuna hakim olan temel ilkeleri şu şekilde sıralanabilir.

  • -Cumhuriyetçilik ilkesi
  • -Üniter devlet ilkesi
  • -İnsan haklarına saygılı devlet ilkesi
  • -Atatürk milliyetçiliğine bağlı devlet ilkesi
  • -Demokratik devlet ilkesi
  • -Laik devlet ilkesi 
  • -Sosyal devlet ilkesi
  • -Hukuk devleti ilkesi
  • -Eşitlik İlkesi

İdare Hukukunda İdari Dava Türleri Nelerdir?

İdari davalar;  iptal davası, tam yargı davası ve idari sözleşmelerden kaynaklanan davalar olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

İptal davası; Menfaatleri ihlal edilmiş olan kişilerin İdari işlemler hakkında yetki şekil sebep konu ve maksat yönlerinden biri ile ilgili hukuka aykırı oldukları sebebiyle iptalleri için açılan dava iptal davasıdır.

Tam yargı davası; idarenin işlem ve fiilleri nedeniyle kişisel hakları zarara uğrayan kişilerin idareye karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası tam yargı davasıdır.

İdari sözleşmelerden kaynaklanan idari davalar; kamu hizmetinin yerine getirilmesi amacıyla yapılan idari sözleşmeler nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin açılan davalar idari sözleşmeden kaynaklanan idari davalardır.

İdare Hukukunda İdari Dava Açma Süresi

İdare hukukunda sürelere ilişkin genel esasları öngören düzenlemeler şu şekildedir.

Anayasa, m. 125/3: İdarî işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.

2577 sayılı İYUK, m. 7: 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Bu süreler; İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, Tarihi izleyen günden başlar.

 İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

Sürelerin başlangıcı ve hesaplanması ise 2577 sayılı İYUK’un 8’inci maddesinde düzenlenmiştir. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

Dava açma süresinin başlangıcı yönünden işlemin türüne göre tebliğ veya ilan tarihi esas alınmakla birlikte, Danıştay bazı durumlarda işlemin davacı tarafından öğrenildiği tarihi de dikkate almaktadır.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun  2014/5776 Esas, 2015/3204 Karar sayılı kararından 05.10.2015 tarihli kararı

“İdari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kuralı, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı idari yollara veya dava yoluna başvurmalarına olanak sağlama amacını taşımaktadır. Bununla birlikte, idari işlemin niteliğinin ve hukuki sonuçlarının davacı tarafından bütünüyle öğrenildiği kimi davalarda, bilgi edinmenin (ıttılanın) yazılı bildirimin sonuçlarını doğuracağı ve dava açma süresine başlangıç alınacağı Danıştay içtihatlarıyla kabul edilmiştir. Ancak bu istisnai durumun kabulü, bilgi edinmenin dava açma süresine başlangıç alınması da, idari işlemin niteliği ve doğurduğu hukuki sonuç itibariyle davacılar tarafından öğrenildiğinin kanıtlanması koşuluna bağlı olup; bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği açılan idari davada ancak idari yargı merciince karara bağlanabilir. Bir başka deyişle, her tür bilgi edinmenin (ıttılanın) idari dava açma süresine başlangıç alınacağı şeklindeki genel bir kabul, Anayasa'nın 125. maddesi ve 2577 sayılı Yasayla bağdaşmayacaktır.” 

İdare Tarafından Cevap Verilmezse Dava Açma Süresi

İdareye başvurulduktan sonra 30 gün içinde başvuruyla ilgili bir cevap verilmediği takdirde, başvuru reddedilmiş sayılacaktır. Dava açma süresi ise başvuru tarihinden itibaren 30 günün sonunda işlemeyece başlayacaktır.

Samsun İdare Mahkemesi Avukatı

Samsun idare mahkemesi avukatı, Samsun ilinde idare hukuku alanında faaliyet gösteren avukatlardır. İdari sözleşmeden kaynaklanan davalar, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç olmak üzere kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak idare mahkemelerinde açılan davalardır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre Türk İdari Yargı Teşkilatı üç basamaklıdır.
İlk derece mahkemesi konumunda idare mahkemeleri yer almaktadır. İstinaf mercii olarak bölge idare mahkemeleri ikinci basamakta yer almaktadır. Temyiz mercii sıfatında bulunan ve aynı zamanda kuruluş kanununda da Yüksek İdare Mahkemesi olarak nitelenen Danıştay üçüncü basamakta yer almaktadır. Danıştay’ın yalnızca yargılama görevi bulunmamakta danışma ve inceleme mercii olarak da hizmet vermektedir.

Samsun İdare Mahkemesi Avukatının Baktığı Davalar

-Hukuka aykırı idari işlemler hakkındaki iptal davaları,
-İdarenin sorumluluğu nedeniyle açılan tazminat yargı davaları,
-Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından verilen red kararlarına karşı itiraz ve iptal davaları,
-İdari cezalara karşı itiraz ve iptal davaları,
-İmar hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümü,
-İmar davaları,
-Yapı Tatil Zaptı ile Yıkım Kararına İtiraz ve İptal Davası
-Belediye kararlarına karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları, Kamulaştırma hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümü, kamulaştırma davaları, Kamu ihale hukukuna ilişkin davalar, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu Çerçevesinde İhaleden Yasaklama Kararı ile İptal ve Tam Yargı Davaları Memur Davalarına Bakan Avukatlar Ankara (atama, görevde yükselme, disiplin cezası vb.),
-Memur Disiplin Soruşturması Kurumlar Arası Geçiş
-Doktorlar Hakkında Disiplin Soruşturması
-Rütbe Terfi İşlemleri ve İptal Davaları Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin olumsuz sonuçlanmasına karşı iptal davaları