Avukat İlker Şahin - Samsun Ceza Avukatı

Avukat İlker ŞAHİN - Samsun Ceza Avukatı

Samsun Ceza Avukatı


Samsun Ceza Avukatı

SAMSUN CEZA AVUKATLARI

Samsun Ceza avukatları ise genel olarak ceza davaları ile ilgilenen avukatlara verilen isimdir Samsun Ceza Avukatı, Samsun'da görülen ceza davaları alanlarında faaliyet gösteren avukatlara denir. Avukat, yargı önünde; gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. Avukat kelimesi Latince kökenli olup, tanık olarak mahkemeye çağrılan kimse, savunucu anlamlarına gelmektedir. Avukatlık mesleği, hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajını tamamlamış ve yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimseler tarafından icra edilir. Avukatlık kanununa göre avukat, hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlığın adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi, özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlayan kişidir.. Samsun Ceza Avukatı ve Samsun Ceza Avukatları genellikle Samsun'da görülen ceza davaları ile ilgili hizmet vermektedir.

SAMSUN CEZA AVUKATI

Samsun Ceza Davası için de bir Samsun Ceza Avukatı arayışı gerekebilir. Gerçekleşmiş olan suç isnadı durumlarına ilişkin, danışmanlık ve avukatlık hizmetleriyle müvekkillerine hukuki hizmet sunmaktadır. Ceza avukatlığı, soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde faaliyet göstermektedir. Mağdur, şüpheli, müşteki, sanık müvekkillerini hukuk bilgisi ışığında en iyi şekilde temsil eder. Samsun ilinde görevini icra eden İlker Şahin Hukuk Bürosu, müvekkillerinin ihtiyaçlarına uygun hukuki çözümü uygulamaktadır. Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanan gerek asliye ceza mahkemelerinin gerekse ağır ceza mahkemelerinin veya kanunda tanımlanmış özel mahkemelerin görev alanına giren suçlardan kaynaklanan ceza davaları ve uyuşmazlık durumlarında Samsun ceza avukatı olarak müvekkillerine hizmet vermektedir.

SAMSUN CEZA AVUKATININ ÇALIŞMA ALANLARI

Samsun Ceza Avukatları; Müvekkilleri için açılan ceza davalarındaki problemlerin çözümü için görev yapan avukatlar savunma işlevini yerine getirmektedir. Ceza hukukunda karşı karşıya kalınan farklı sorunlar için ceza avukatları görev yapmaktadır. Ceza avukatlarının çalışma alanları şu şekildedir;

-Soruşturma aşamasında savcılık ve Sulh Ceza Hakimliğinde sorgu işlemleri

-Asliye Ceza Mahkemesinde Görülen Davalarda sanık müdafiliği ve müşteki vekilliği

-Ağır Ceza Mahkemesinde Görülen Davalarda sanık müdafiliği ve müşteki vekilliği

-Çocuk Mahkemesinde Görülen Davalar

-Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde Görülen Dava ve İşler

-Sulh Ceza Mahkemelerinde görülen tutuklu işler

SAMSUN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ AVUKATI

Samsun Asliye Ceza Avukatları Asliye Ceza Mahkemeleri'nde görülen dava ve işlerle ilgilenmektedir. Cumhuriyet Savcısı, şüphelinin suç işlediği kanaatine varıp cezalandırılmasında yeterli delil elde ettiği takdirde iddianame düzenleyerek Ceza Mahkemelerinden, şüphelinin cezalandırılmasını talep eder. Mahkeme iddianameyi kabul ettiğinde şüpheli hakkında ceza davası açılmış olur ve şüpheli sıfatı sanık sıfatına dönüşür. Bu noktada Asliye Ceza Mahkemeleri ile Ağır Ceza Mahkemeleri arasındaki fark, yargılanan suçların ceza miktarları ile ilgilidir. Bir suç için kanunda belirlenen hapis cezasının üst sınırı 10 yıldan az ise, dava Asliye Ceza Mahkemesinde açılır.

Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimli mahkemelerdir.

Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava ve suçlar şu şekilde sayılabilir:

Uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma suçu, 
Kasten yaralama suçu,
Taksirle yaralama suçu
Cinsel taciz suçu, 
Cinsel saldırı suçu, 
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu
Tehdit suçu, 
Şantaj suçu, 
İftira Suçu, 
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu,
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu,
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu,
 
Hakaret suçu,
İntihara Yönlendirme Suçu,
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, Hırsızlık suçu Mala zarar verme suçu, Güveni kötüye kullanma suçu, Bedelsiz senedi kullanma suçu, Basit dolandırıcılık suçu (TCK md. 157), Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, Karşılıksız yararlanma suçu, Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçu, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, Çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi suçu, Gürültüye neden olma suçu, İmar kirliliğine neden olma suçu, Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suçu, Uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçu

SAMSUN AĞIR CEZA MAHKEMESİ AVUKATI

Samsun Ağır Ceza Avukatları Ağır Ceza Mahkemeleri'nde görülen dava ve işlerle ilgilenmektedir. Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere, Cumhuriyet Savcısı tarafından ceza davası açılırken davanın açılacağı mahkemeyi bekleyen temel kanuni ayrım, suçun kanunda belirlenen cezasının miktarı ile ilgilidir. Şüpheli tarafından işlendiği iddia edilen suçun kanunda belirlenen hapis cezasının üst sınırı 10 yıl veya daha fazla ise dava Ağır Ceza Mahkemesinde açılır. Ağır Ceza Mahkemeleri biri başkan ikisi üye hakim olmak üzere üç hakimden oluşan bir heyetle teşekkül eder. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davalarda sanığın 10 yıl ile müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanması söz konusu olduğundan, alanında uzman bir ceza avukatı ile çalışmak hayati önem taşımaktadır.

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ceza davalar şu şekilde sayılabilir.

Cinsel saldırı suçuKasten öldürme suçu, Taksirle ölüme neden olma suçu, Neticesi sebebi ile ağırlaşmış yaralama suçu, yağma suçu, Zimmet suçu, Rüşvet suçu, İrtikap suçu, Hileli iflas suçu, Nitelikli dolandırıcılık suçu, Resmi belgede sahtecilik suçu, Ağır ceza mahkemeleri, özel kanunlar açık bir şekilde ayrı bir suça daha bakma görevi belirtmediği sürece, yukarıda sayılan suçlara bakmakla görevlidir. Bununla birlikte 5237 sayılı TCK’da yer alan 318, 319, 324, 325 ve 332’inci maddeler kapsamındaki suçlar ise ağır ceza mahkemesinin görevi dahilinde olan suçlar değildir. Bu bölümlerde yer alan belli başlı suçlara dair davalara bakma yetkisi ise yine ağır ceza mahkemelerine verilmiştir. O suçları şu şekilde sıralamak mümkündür: Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar Devlet sırlarına karşı suçlar Devlet casusluğu Milli savunmaya karşı suçlar Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde propaganda yapma suçu ve örgüt üyeliği suçu

SORUŞTURMA AŞAMASINDA SAMSUN CEZA AVUKATI

Soruşturma, suç şüphesi ile başlar. Kolluk kuvveti veya savcılık suçtan haberdar olduğu an soruşturma başlatır. Kendisine herhangi bir suç isnad edilen kişinin hukuki yardım alması önemlidir. Suç işlediği düşünülen kişi soruşturma aşamasında şüpheli sıfatına sahip olur. Kişi gözaltına alındığı zaman kendisinin vekil tayin edeceği bir avukat ile görüşme hakkına sahiptir. Görüşme için ceza hukukunda noterden vekaletname verilmiş olması şart değildir. Bunun haricinde avukat ile şüpheli arasındaki her türlü görüşme, bilgi alışverişi ikisi arasında kalır. Avukatlar müvekkilerinden öğrendiği bilgi ve sırları mesleki sır kapsamında saklamakla yükümlüdür. Yargılama bitmiş olsa bile ceza avukatı müvekkilinden edindiği bilgileri, müvekkilinin bilgisi ve onayı olmaksızın 3. kişiler ile paylaşamaz. Bu, ceza avukatı için bir yükümlülüktür. Kolluk birimleri şüphelinin ifadesini alırken şikayetçi veya şüphelinin avukatı yanında bulunabilir. Ancak avukat şikayetçi veya şüpheli adına, onlara sorulan sorulara cevap veremez. Burada bir savunma faaliyeti de yoktur. Avukat şüphelinin haklarını korur.İfadenin hukuka uygun bir şekilde alınmasını sağlamak ve hukuka aykırı ifade almanın önüne geçmek için orada bulunur. Şüphelin kollukta ifadesi alındıktan sonra, suç tipine göre cumhuriyet savcısının emri ile savcılıkta ek ifadesi alınabilir. Savcılıkta ek ifadesi alındıktan sonra Cumhuriyet Savcısı şüpheliyi serbest bırakabileceği gibi adli kontrol altına alınması veya tutuklanması için Sulh Ceza Hakimliğine sevk edebilir. Kişi sulh ceza hakiminin karşısına çıkarıldığı zaman ceza avukatı burada gene şüpheli adına sorulara cevap vermemekle birlikte haklarını savunabilir. Şüpheli hakkında soruşturma aşamasında adli kontrol kararı veya tutuklama kararı verilirse ceza avukatı 7 gün içinde bu adli kontrol kararına veya tutuklama kararına itiraz edebilir. Ceza soruşturmaları gizlidir. Ancak bu gizlilik avukatları ve şüpheliyi kapsamaz. Ancak söz konusu soruşturma kapsamında “kısıtlama” kararı verilirse bu durumda ceza avukatı ilgili dosyayı göremez ve içinden örnek alamaz. Ancak dosya hakkında verilen kısıtlama kararı kendisine ibraz edilmelidir.

KOVUŞTURMA AŞAMASINDA SAMSUN CEZA AVUKATI

Kovuşturma aşaması iddianamenin kabulü kararı ile başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen aşamayı ifade eder. İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar.  Ceza mahkemesi, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır. İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur.  Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir, ancak çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar bu durumda uygulanmaz. Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kâğıdına mazereti olmaksızın gelmediğinde zorla getirileceği yazılır. Sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunların ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime verir. Ceza avukatı, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.

CEZA YARGILAMASINA HAKİM OLAN İLKELER

Hukuk Devleti İlkesi: Devletin bütün eylem ve işlemlerinde hukuka uygun olması anlamına gelmektedir. Ceza yargılamasında hukuk devleti ilkesinin anlamı, saptanmış ve bağımsız hakimler önünde olacak yargılamanın açık temel kurallara göre yapılması ve temel hakların kanunlarla güvence altına alınmasıdır.

İşkence Yasağı: Kişinin kendini ve yakınları aleyhinde beyanlarda bulunmaya ve bu yolda delil göstermeye zorlanamamasını ifade etmektedir.

Ölçülülük İlkesi: Anayasa Mahkemesi'ne göre ölçülülük, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanma amaçları ile araç arasındaki ilişkiyi yansıtmaktadır. Ölçülülük denetimi, ulaşılmak istenen amaçtan yola çıkılarak bu amaca ulaşılmak için seçilen aracın denetlenmesidir. 

Adil (Dürüst) Yargılanma Hakkı: Hukuk devletinin adil ve hukuka uygun biçimde adaleti gerçekleştirmesini ifade eder. Adil yargılanma hakkı bünyesinde pek çok alt başlıkları bulundurur. Buna göre hakim önüne çıkma, yargılamaya kişisel katılım, silahların eşitliği, susma hakkı, ispat hakkı, suçsuzluk karinesi, suçlama ve hakların öğretilmesi hakkı, savunmaya hazırlık yapabilme hakkı, savunma hakkı, tanıkları sorgulama hakkını bünyesinde barındırmaktadır.

Makul Sürede Yargılanma Hakkı: Çabukluk veya hızlılık ilkesi diye de adlandırılan bu ilke, ceza yargılamasının sağlığı, sanık haklarının korunması ve mağdur veya suçtan zarar görenin beklentilerinin karşılanması için de, özenli ve fakat hızlı bir yargılama yapılmasını, gereksiz yere davanın uzatılmama anlamına gelmektedir.

Suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi: Bireylerin devlet karşısında özgürlüklerini güvence altına almak ve kişinin eylemleri neticesinde kendisine karşı uygulanacak kuralı bilecek olması bu ilkenin temel amacıdır. 

Ceza davasının kamusallığı ilkesi: Takibi şikayete bağlı suçlarda şikayet şartının gerçekleşmesi, takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda ise suç haberinin alınması üzerine Cumhuriyet savcının gerekli araştırmaları yaparak iddianame düzenlemek suretiyle ceza davasının başlatılmasıdır. Kısacası ceza davasının kamusallığı ilkesi kamu makamı ile davanın başlatılması ve devamında yine kamu makamı ile yürütülmesi anlamını taşımaktadır.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi: Yargı bağımsızlığı, mahkemelerin yasama ve yürütme erki karşısında bağımsız olarak görevlerini yerine getirmesini ifade etmektedir. Yargı bağımsızlığının amacı ise adaletin sağlanması adına tarafsızlığın sağlanmasıdır. Tarafsızlık iki yönlü düşünüldüğü takdirde gerek mahkemenin siyasi erklere karşı tarafsızlığını gerekse de yargılamadaki taraflar arasındaki tarafsızlığı ifade etmektedir.

Davasız yargılama olmaz ilkesi: Mahkeme ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında karar verebilir. Hakim iddianame bulunmayan bir fiile ilişkin bir karar veremez.

Delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesi: Hakim kararını delillerle doğrudan doğruya temasa geçerek vermesi anlamına gelmektedir. Şöyle ki; hakim delil sözlü ise mahkemede dinleyerek o delile ulaşacak, yazılı ise doğrudan yine kendisi erişecektir. Duruşmanın sözlülüğü ilkesi: Kural olarak duruşmada sözlü olarak dile getirilmiş ve tartışılmış hususlar hükme esas alınmaktadır. Şöyle ki; dışarıdan getirilen yazılı bir delil örneğin bilirkişi raporu dahi duruşma esnasında sözlü olarak okunduktan sonra hükme esas alınabilir.

Duruşmanın aleniliği ilkesi: Aleniyet ilkesi, hem herkesin duruşma salonunda, fiziki koşulların elverdiği ölçüde, dinleyici olarak bulunabilmesini hem de duruşma salonunda bulunan kişilerin görüp duyduklarını duruşma dışında açıklayabilmesine olanak tanır. Ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde ise duruşmanın tamamı veya bir kısmının kapalı yapılmasına karar verilebilir. Sanık on sekiz yaşından küçükse duruşmanın kapalı yapılması yasal zorunluluktur. Bahse konu kapalı duruşma hiçbir şekilde iletişim araçlarıyla yayınlanamaz. Bazı hallerde ise duruşma kapalı yapılmamakla birlikte duruşmanın içeriğinin yayınlanmasına yasak getirilmiştir. Açık duruşmanın içeriği, millî güvenliğe veya genel ahlâka veya kişilerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacak veya suç işlemeye kışkırtacak nitelikte ise; mahkeme, bunları önlemek amacı ile ve gerektiği ölçüde duruşmanın içeriğinin kısmen veya tamamen yayımlanmasını yasaklar ve kararını açık duruşmada açıklar.

Şüpheden sanık yararlanır( in dubio pro reo) ilkesi: Günümüz itibariyle öğretide ve uygulamada tamamı ile geçerli olan bu ilkeye göre bir kişinin bir suç işlediği iddiası söz konusu ise bahse konu suçtan mahkumiyet kurulabilmesi için o suçu işlediğinin tüm delillerle kesin olması gerekir. Yargılama makamı eğer ki kişinin o suçu işlediğine kanaat getiremiyorsa ve bu yönde de şüpheye mahal bırakmayacak deliller mevcut değilse kişinin o fiili işlemediğinin kabulü gerekmektedir.

Masumiyet/Suçsuzluk karinesi: Bir suçtan dolayı yargılanan bir kimsenin işlediği iddia edilen suç hakkında suçluluğu mahkeme kararı ile kesinleşmediği sürece suçlu olarak kabul edilemez. Masumiyet karinesi, yargılama süresince bir ön yargı oluşmayacak nitelikte suçlu gibi muamele görmesini önleyen bir haktır. Masumiyet karinesi yalnızca kovuşturma aşamasında değil kendisine bir suç isnat edildiğini, bir iddianın var olduğu andan itibaren uygulanmaya başlamaktadır.

SAMSUN CEZA DAVASI NASIL AÇILIR?

Cumhuriyet Başsavcılığı'na kişi hakkında yapılan suç duyurusu ile soruşturma aşamasına başlayacak ve savcılık makamı iddiaları değerlendirecek, şüphelinin lehinde ve aleyhinde olan delilleri toplayacak ve bu delilleri değerlendirerek soruşturma aşamasını yürütecektir İddianame, soruşturma yapılarak elde edilen delillerden suç işlendiği kanaaatine varan Cumhuriyet savcılığının şüpheli hakkında ceza davası açmak üzere düzenlediği belgedir. Savcılığın düzenlediği iddianame kanuni tüm şartları ihtiva ettiği takdirde, mahkeme tarafından “iddianamenin kabulü kararı” verilir. Böylelikle ceza davası açılmış olur. İlk önce bilinmelidir ki; mahkemelerde vekil tutma zorunluluğu yoktur ve ceza mahkemelerinde herkes kendi hakkını en iyi ceza avukatı dahi olmaksızın arayabilir. Kişi, Samsun ceza avukatı araştırabilir ve ceza mahkemesi avukatı bulabilir. Ancak bazı ceza davalarında müşteki veya sanığa müdafi görevlendirilmesi zorunludur. Ceza davası gibi önemli olan konu için bir ceza avukatı danışılmalıdır. Bunu ihmal edilmeyecek bir mesele olarak düşünülmelidir. Tarafların kendisi takip edebilir fakat davayı kaybetmeyecek şekilde yürütmelidir. Taraflarca vekil hizmetinden yararlanmak hususunda karar verilmelidir. Sunulan beyanlar, iddialar ve savunmalarda dikkatli olunmalı ve bir delil dilekçesinde iddiaları somutlaştırmak için mutlaka ceza davası sürecinde Samsun ceza avukatına başvurulmalıdır.

Samsun Ceza Avukatı Aynı Davada En Fazla Kaç Kişiyi Savunabilir?

Samsun Ceza avukatı aynı davada birden fazla kişiyi savunabilmesinde hukuki engel yoktur. Savunduğu kişilerin sayısı kanunda kısıtlanmamıştır. Aynı anda aynı dosyada birden fazla kişiyi savunabilir. Önemli olan savunduğu kişiler arasında menfaat çatışması olmamasıdır. Ceza avukatının bir müvekkili hakkında yaptığı savunma, savunmasını yaptığı başka bir müvekkilinin savunma haklarına zarar verebilecek veya onun aleyhine olabilecek nitelikte ise menfaat çatışması var kabul edilir. Menfaat çatışması olduğu zaman ceza avukatı iki müvekkilinden birini savunmayı tercih etmek zorunda olup, menfaat çatışması bulunan her iki müvekkilinin de savunmasını devam ettiremez.

Samsun Ceza Avukatının Görevi Ne Zamana Kadar Sürer?

Taraflar arasında aksine bir sözleşme bulunmuyorsa Samsun ceza avukatının görevi karar kesinleşinceye kadar devam edeceği Avukatlık Kanunu'nda belirlenmiştir. Yargılama süreci sonunda karar verilmesi ile ceza avukatının görevi sona ermez. Samsun Ceza avukatı verilen karara bağlı olarak İtiraz, İstinaf ve Temyiz kanun yollarına başvuru yapmak zorundadır. Hükmün kesinleşmesiyle birlikte ceza avukatının görevi sona erecektir.


Google Haritalarda Görüntüle