Asliye Ceza Mahkemesi Avukatı

Asliye Ceza Mahkemesi

Asliye Ceza Mahkemesi

Samsun Asliye Ceza Mahkemesi Avukatı

Asliye Ceza Mahkemesi Nedir?

Ceza mahkemeleri asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemeleridir. Ceza davaları asliye ceza, ağır ceza, çocuk mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi fikri ve sinai haklar ceza mahkemelerinin görevlerine giren suçlara göre görülür.

Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır. Mahkemelerin görevleri ise ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler göz önüne alınmadan kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Kanunlarda belirtilen istisnai haller saklı kalmak kaydıyla, asliye ceza mahkemelerinin genel olarak görevi üst sınırı 10 yıl olarak belirlenen suçlardır. 

Asliye Ceza Mahkemelerinin Kurulması

Ceza mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Asliye ceza mahkemeleri tek hakimli mahkemedir. Ceza mahkemeleri bulundukları il veya ilçenin adıyla anılır. Örneğin Samsun Asliye Ceza Mahkemesi veya Bafra Asliye Ceza Mahkemesi şeklinde anılabilir.

İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Örneğin Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesi. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Örneğin bazı mahkemeler Vergi Suçları Mahkemesi olarak uzmanlaşabilir.

Asliye Ceza Mahkemelerinde Hangi Davalar Görülür

  • Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır. Mahkemelerin görevleri ise ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler göz önüne alınmadan kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Kanunlarda belirtilen istisnai haller saklı kalmak kaydıyla, asliye ceza mahkemelerinin genel olarak görevi üst sınırı 10 yıl olarak belirlenen suçlara ilişkin ceza davaları asliye ceza mahkemelerinde görüleceği belirtilebilir. 

    Asliye Ceza Mahkemelerinde en çok aşağıdaki davalar görülür.

    • -Kasten Yaralama
    • -Taksirle yaralama 
    • -Cinsel Saldırı
    • -Cinsel taciz 
    • -Reşit olmayanla cinsel ilişki 
    • -Hakaret
    • -Cumhurbaşkanına hakaret
    • -Tehdit
    • -Şantaj
    • -İftira
    • -Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma 
    • -Konut dokunulmazlığının ihlali 
    • -Kişilerin huzur ve sükununu bozma 
    • -İntihara Yönlendirme Suçu
    • -Özel hayatın gizliliğini ihlal
    • -Kişisel verileri ele geçirme veya yayma
    • -Hırsızlık 
    • -Mala zarar verme
    • -Güveni kötüye kullanma
    • -Bedelsiz senedi kullanma 
    • -Basit dolandırıcılık (TCK md. 157)
    • -Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf 
    • -Karşılıksız yararlanma 
    • -Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması 
    • -Trafik güvenliğini tehlikeye sokma 
    • -Çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi 
    • -Gürültüye neden olma 
    • -İmar kirliliğine neden olma 
    • -Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti 
    • -Uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma ,
    • -Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
    • -Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak ,
    • -Özel belgede sahtecilik, Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
    • -Açığa imzanın kötüye kullanılması 
    • -Suçu ve suçluyu övme
    • -Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
    • -Hayasızca hareketler ve müstehcenlik 
    • -Fuhuş 
    • -Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama 
    • -Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali 
    • -Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması 
    • -Tefecilik
    • -Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
    • -Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması 
    • -Görevi kötüye kullanma ve görevi yaptırmamak için direnme
    • -Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanma
    • -Suçu Bildirmeme, Suç üstlenme, suç uydurma ve suçluyu kayırma
    • -Yalan tanıklık, yalan yere yemin
    • -Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık 
    • -Soruşturma veya kovuşturmanın gizliliğini ihlal 
    • -Halkı askerlikten soğutma

    • Asliye Ceza Mahkemesi Kararlarına Karşı İtiraz Kanun Yolu

    • Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir. Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. Tutuklunun kanun yoluna başvurması ile ilgili hükümler saklıdır. İtiraz süresi karar eğer duruşmada tefhim edildiyse 7 günlük süre tefhim tarihinden, sanığın yokluğunda verilmişse tebliğ tarihinden itibaren başlar.
    • Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderi
    •  Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
    • İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz. Ancak, kararına itiraz edilen makam veya kararı inceleyecek merci, geri bırakılmasına karar verebilir.
    • Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir.

    • Asliye Ceza Mahkemesi Kararlarına Karşı İstinaf Kanun Yolu

    • İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir. Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

    • -Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
    • -Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine
    • -Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere
    • Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

    İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.

    Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller. Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.

    İstinaf istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra veya aleyhine istinaf yoluna başvurulamayacak bir hükme karşı yapılmışsa ya da istinaf yoluna başvuranın buna hakkı yoksa, hükmü veren mahkeme bir kararla dilekçeyi reddeder.  İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.